-
1 تحنن
تَحَنُّن1. sevecenlikAnlamı: şefkat2. merhametAnlamı: acıma3. şefkatAnlamı: acıyarak ve koruyarak sevme4. acımaAnlamı: canlının mutsuzluğuna karşı duyulan üzüntü, merhamet -
2 حسنى
حُسْنَى1. naziklikAnlamı: nazik olma durumu2. kibarlıkAnlamı: kibar olma durumu3. şefkatAnlamı: acıyarak ve koruyarak sevme4. zarafetAnlamı: incelik, güzellik, zariflik -
3 رأفة
رَأْفَة1. sevecenlikAnlamı: şefkat2. merhametAnlamı: acıma3. şefkatAnlamı: acıyarak ve koruyarak sevme -
4 رثي
رَثْي1. sevecenlikAnlamı: şefkat2. merhametAnlamı: acıma3. mersiyeAnlamı: ağıt4. şefkatAnlamı: acıyarak ve koruyarak sevme -
5 رحماء
رَحْماء1. sevecenlikAnlamı: şefkat2. merhametAnlamı: acıma3. şefkatAnlamı: acıyarak ve koruyarak sevme4. acımaAnlamı: canlının mutsuzluğuna karşı duyulan üzüntü, merhamet -
6 رحمة
رَحْمَة1. sevecenlikAnlamı: şefkat2. merhametAnlamı: acıma3. şefkatAnlamı: acıyarak ve koruyarak sevme4. zarafetAnlamı: incelik, güzellik, zariflik5. acımaAnlamı: canlının mutsuzluğuna karşı duyulan üzüntü, merhamet -
7 رحمى
رُحْمَى1. sevecenlikAnlamı: şefkat2. merhametAnlamı: acıma3. zarafetAnlamı: incelik, güzellik, zariflik4. şefkatAnlamı: acıyarak ve koruyarak sevme5. acımaAnlamı: canlının mutsuzluğuna karşı duyulan üzüntü, merhamet -
8 شفق
شَفَق1. havilAnlamı: hevl, korku2. sevecenlikAnlamı: şefkat3. merhametAnlamı: acıma4. akşam güneşiAnlamı: etkisi azalmış gün ışığı5. ürküntüAnlamı: ürkme duygusu, tevahuş6. panikAnlamı: ani dehşet duygusu, büyük korku7. şefkatAnlamı: acıyarak ve koruyarak sevme -
9 عطف
Iعَطَّفَ1. eğmekAnlamı: bir şeyi eğik duruma getirmek2. eğriltmekAnlamı: eğri duruma getirmekIIعَطَفَ1. eğmekAnlamı: bir şeyi eğik duruma getirmek2. eğriltmekAnlamı: eğri duruma getirmekعَطْف1. eğiklikAnlamı: eğik olma durumu, yamukluk2. eğimAnlamı: eğilmiş olma durumu3. bükümAnlamı: bükmek işi4. sevecenlikAnlamı: şefkat5. merhametAnlamı: acıma6. meyilAnlamı: eğiklik, eğim, akıntı7. şefkatAnlamı: acıyarak ve koruyarak sevme8. kat9. eğilişAnlamı: eğilmek ışı veya biçimi10. acımaAnlamı: canlının mutsuzluğuna karşı duyulan üzüntü, merhamet -
10 لين
Iلِين1. detantAnlamı: yumuşama2. esneklikAnlamı: elâstikiyet, esnek olma durumu3. elâstikiyetAnlamı: esneklik4. tav5. yumuşaklıkAnlamı: yumuşak olma durumu6. şefkatAnlamı: acıyarak ve koruyarak sevmeIIلَيَّنَyumuşatmakAnlamı: sertliğini gidermekلَيِّنgevrekAnlamı: kolayca kırılıp ufalanan -
11 مرحمة
مَرْحَمَة1. sevecenlikAnlamı: şefkat2. merhametAnlamı: acıma3. şefkatAnlamı: acıyarak ve koruyarak sevme -
12 نظرة
Iنَظِرَة1. tecilAnlamı: erteleme2. tehirAnlamı: geciktirmeIIنَظْرَة1. sevecenlikAnlamı: şefkat2. merhametAnlamı: acıma3. perspektifAnlamı: nesnelerin uzaktan görünüşü4. şefkatAnlamı: acıyarak ve koruyarak sevme5. bakışAnlamı: bakmak işi veya biçimi6. gözAnlamı: bakış, görüş -
13 هوادة
См. также в других словарях:
sevecenlik — is., ği Acıyarak ve koruyarak sevme, şefkat İçindeki engin sevgi kaynağında aşk kadar hatta ondan da çok sevecenlik vardır. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
şefkat — is., ti, Ar. şefḳat Acıyarak ve koruyarak sevme, sevecenlik Devleti adaletle, şefkatle, mürüvvetle idare ederdi. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük